Artık neredeyse hepiniz ezberlediniz; 5199 denince akla hemen ”Hayvan Koruma Kanunu” geliyor. 2004 yılında çıkarılan bu yasa adeta devrim niteliğindeydi. Ancak maalesef artık günümüz şartlarında bazı maddeleri yetersiz kalıyor. Çünkü mevcut yasada hayvanı öldürmenin de, tecavüz etmenin de (vb) cezası sadece para cezası. Hal böyle olunca, bu cezasızlık insanları daha da teşvik ediyor ve şiddet giderek artan bir oranda büyüyor. Bir ay içerisinde Türkiye’de onlarca, yüzlerce hayvan şiddete maruz kalıyor. Bunlar sadece kedi ve köpekler değil. Boynuna taş bağlanıp boğulması beklenen bir kaplumbağa dahi gördü bu ülke. Yasanın ne yönde, nasıl iyileştirebileceğine dair her yönden dile getiriyoruz. Hem sözlü hem de yazılı. Bizler yasanın çok daha iyi olacağını beklerken, Ankara’da yapılan ”İl Denetleme Kurulu” toplantısında bazı belediyeler yetkililere ”Sokak köpeklerini toplayarak ormanlarda oluşturulacak yaşam alanlarına (!) bırakalım.” dediler. Madde 6 der ki; bir yerden alınan bir sokak hayvanı, kısırlaştırıldıktan sonra tekrar alındığı yere bırakılır. Belediyeler bu maddenin tamamen değiştirilmesini istiyor. Buradan soralım öyleyse; neden hali hazırda yasa emrediyor olmasına rağmen görevinizi yerine getirmiyorsunuz? Türkiye’nin kaç tane ilçesinde ”Sokak Hayvanları Yasalar Tarafından Korunmaktadır” ibareli afişler astınız? Haftada 1 gün bile olsa hangi bölgelerde besleme yapıyorsunuz? Hangi gönüllüye düzenli besleme desteği sağlıyorsunuz? Hangi gönüllüye araç desteği veriyorsunuz? Kaçınızın barınağında röntgen cihazı var? Kaçınızın hafta sonu veya gece hekimi var? Kaç yere kulübe yerleştirdiniz? Her fırsatta arkasına sığındığınız ”Bütçemiz yok” söyleminden ne zaman vazgeçeceksiniz? Hayvanlara götürdüğünüz ARTIK YEMEKLERİN içinde bulunan onlarca, yüzlerce limon ve portakal kabuklarını, kürdanları, çekirdekli zeytinleri siz yer miydiniz? Sizler il ve ilçe merkezlerindeki kanuni yükümlülüklerinizi dahi doğru dürüst yerine getirmez ve herkesin ezberlediği yalanları sıralamaya devam ederken, ormandaki köpeklere mi sahip çıkacaksınız? ”Şikayetlerden bıktık” diyemezsiniz. Göreviniz de işiniz de bu. Siz hayvanları yeteri kadar besliyor ve kısırlaştırıyor, insanları eğitiyor olsaydınız bugün bu kadar şikayetçi olmanıza gerek kalmayacaktı. O köpekleri ormanlara götürmenize MÜSAADE ETMEYECEĞİZ!
Ankara’ya dört adet yeni devasa barınak yapılıyor. İl Denetleme Kurulu toplantısında ”Hayvanları kesinlikle barınaklarda tutmayacağız” deseniz de, takipçisi olacağımızı bilmenizi istiyoruz!
(İşini doğru yapan belediyelere selamlarımızla!)
Alper Karmış
PADER Yönetim Kurulu Başkanı
